Diyabetin Göze Etkileri Nelerdir?
Diyabet (şeker hastalığı), insülinin vücutta bulunmaması veya görev yapamaması nedeniyle kan şekerinin yüksekliği ile seyreden bir hastalıktır. Ömür boyu süren bir hastalık olduğundan, yıllar içinde çeşitli belirtiler ortaya çıkar. Diyabetten en çok etkilenen organlar, küçük damarlardan zengin olan göz, böbrek ve beyindir.
Diyabetik Retinopati Nedir?
Diyabette gözün bütün bölümleri etkilenir. Görme kaybının nedeni ise, retina (ağsı tabaka) damarlarında ortaya çıkan kanamalardır. Bu durum “diyabetik retinopati” olarak tanımlanır. Tüm dünyada 120 milyon diyabet hastası vardır ve 2.5 milyon kişi diyabet nedeniyle görmesini yitirmiştir.
Diyabetik retinopatinin meydana gelmesinde rol oynayan risk faktörlerinin başında şeker hastalığının süresi gelmektedir. Gerek Tip I (İnsüline bağımlı), gerekse Tip II (İnsülinden bağımsız) diyabette hastalığın süresi ne kadar uzunsa, kan şekerinde düzensizlikler ne kadar fazla ise, göz damarları o ölçüde hasar görür. On yıldır Tip l diyabeti olan her 100 kişinin 70-90’ında retinopati bulguları vardır. Tedavi edilmeyen diyabet hastaları normal bir insana göre 25 kat daha fazla körlük riski bulunmaktadır.
Kan şekeri kontrolü retinopati seyrinde önemli bir faktördür. Kan şekerinin düzensiz seyretmesi ani kan şekeri yükselme ve düşmeleri retinanın bozulmasını, hastalığın ilerlemesini kolaylaştırmaktadır. Gebelik, hipertansiyon, kan yağlarının yüksekliği, böbrek hastalığı retinopatiyi ağırlaştıran diğer faktörlerdir.
Belirtileri Nelerdir?
Erken dönemde diyabetin gözde yaptığı değişiklikler herhangi bir belirtiye yol açmayabilir ve sadece muayene sırasında tespit edilirler. Bu nedenle diyabetik hastalarda belli aralıklarla yapılacak rutin muayene çok önemlidir. Daha ileri seviyelerde görme merkezinde (makula) oluşan ödem ve kanamalar yüzünden görme bulanıklaşabilir, bazen de tamamen kaybedilebilir.
Resimler: Üst sırada hastanın retina tabakasındaki kanamalar, alt sırada ise hastanın nasıl gördüğü ile ilgili fotoğraflar izlenmektedir. Hastanın retinadaki kanamaları arttıkça görüntüdeki lekeler artmakta hatta görme tamamen kapanabilmektedir.
Tanı Nasıl Konulur?
Diyabet teşhisi konan hastalar, hiçbir şikâyeti olmasa dahi her yıl göz muayenesi olmalıdır. Damla ile göz bebeği genişletilir, göz dibi retinopati açısından ayrıntılı olarak incelenir.
Diyabetik retinopati başladığı tespit edildiğinde, takip muayeneleri daha sık yapılır. Gerektiğinde ön kol damarından ilaç vererek göz dibinin fotoğrafı çekilir. Bu işlem retina anjiyografisi (fundus floresein anjiografi-FFA) olarak adlandırılır. Ayrıca göz tomografisi olarak bilinen optik kohorens tomografi (OKT) özellikle makula ödemini tespit etmek için gerekli olan önemli bir testtir.
Tedavi Nasıldır?
Erken evre olguların büyük bir kısmı takip edilir. İleri evrelerde hasta, görmeyi korumak amacıyla tedaviye alınır.
Laser Nedir? Göze Zarar Verir mi?
Laser, belli dalga boyunda, yüksek enerjili ışıktır. Diyabette kullanım amacı, beslenmeden yoksun retina alanlarına Laser yaparak, ileride görmeyi bozabilecek anormal yeni damarların gelişmesini ve kanamaların oluşmasını engellemektir.
Laser tedavisinde hedef, görmeyi arttırmak değildir; amaç retinopatinin ilerlemesini durdurmak, hastanın ilerde görmesini tamamen kaybetmesini yani kör olmasını önlemektir. Bu tedavi yöntemi poliklinik şartlarında ayaktan yapılır ve gözde herhangi bir ağrıya neden olmaz.
Göz içine ilaç enjeksiyonları: Makula ödemi olan hastalarda ödem düzelene kadar aylık göz içine ilaç enjeksiyonları yapılmaktadır. Bu tedavi ile hastaların %80’inde görme artışı elde edilmektedir.
Resim: İlk fotoğrafta makula ödemi olan bir hastanın tomografisinde retina tabakasında birikmiş sıvıyı görüyoruz. İlaç tedavisi sonrası bu sıvı tamamen kayboluyor ve ödem düzeliyor.
Cerrahi tedaviler (Vitrektomi): Vitreus içine kanama olursa artık retina gözükmediğinden laser uygulanamaz. Bu gibi vakalarda vitrektomi yapılır. Bu mikroskop altında yapılan özel bir cerrahi müdahale şeklidir. Hastaların hepsinde ameliyattan sonra görme artışı olur.
Unutulmamalıdır ki,
- Diyabetik retinopatinin tedavisi erken teşhisin yanında, hastanın diyabet tedavisine ve diyetine özen göstermesine de bağlıdır.
- Diyabetik retinopati hiçbir belirti vermeden de bulunabilmektedir.
- Diyabet hastaları en az yılda bir defa göz doktoru tarafından kontrol edilmelidir. Daha sık kontroller diyabetik retinopatisi tanısı konan hastalarda uygundur.
- Gelişen tıp teknolojileri ile diyabetik hastalarda görmeyi korumak ve arttırmak mümkün hale gelmiştir.