Kök Hücre Nedir? Nasıl İşlev Görür?
Kök hücre, işlevsel olarak farklılaşmamış, olgunlaşma sürecini tamamlamamış öncül bir hücredir. Basit anlatımla hücrenin en saf, en temel şeklidir. Bu öncül hücre insan vücudunda başka hücrelere dönüşebilme yeteneğine sahiptir. Kök hücreler kendiliklerinden uygun bir büyüme ortamına yerleşebilirler; çoğalabilirler, başka tür hücrelere farklılaşıp bu türün devamı niteliğinde türler üretebilirler; kendilerini yenileyebilir veya kendi hücre topluluklarının devamlılığını sağlayabilirler. Ayrıca vücudun bir yerindeki zedelenmeyi takiben bu dokuyu onarabilme ve onu işlevsel hale getirebilme potansiyeline sahiptirler. Bu potansiyelleri nedeniyle retinadaki hasarlı hücrelerin yerini alabilmekte ya da o hücreleri onarabilmektedirler. Mevcut özellikleri kök hücrelerin pek çok hastalıkta tedavi seçeneği olarak araştırılmasına ve kullanılmasına yol açmıştır.
Kök Hücre Tipleri Nelerdir, Nasıl Elde Edilir?
1-Embriyonik Kök Hücreler (EKH): Tüp bebek işlemi ile elde edilen embriyonik dokulardan elde edilir. Potansiyeli en yüksek kök hücredir. Ülkemizde ve yurt dışında bazı ülkelerde embriyonik kök hücreler etik nedenlerle uygulanmamaktadır.
2- Erişkin Kök Hücreler: 2 çeşittir. İkisinin de ülkemizde kullanımı yasaldır.
- Mezenkimal Kök Hücre (MKH): Erişkinde kan, kan damarı, fetal kan, göbek kordonu, iskelet kası, deri, diş, kemik iliği, yağ, kıkırdak gibi pek çok dokuda bulunurlar ve bu dokulardan laboratuar şartlarında elde edilirler. En çok yağ dokusu, kemik iliği ve göbek kordonu dokusundan üretilen MKH kullanılır.
- İnduklenmiş Pluripotent Kök Hücre (İPKH): Erişkinden alınan hücrelerin laboratuar şartlarında genetik olarak yeniden programlanarak embriyonik kök hücre özelliklerini gösteren hücre şekline dönüştürülmesiyle elde edilir. Üretimi zor ve maliyetlidir.
Kök Hücrenin Etki Mekanizmaları
- Hücre Replasmanı: Sağlıklı kök hücreler dejenere sağlıksız kök hücrelerin yerini alabilir.
- Nutrisyonel Destek: Sağlıklı kök hücreler büyüme faktörleri salgılayarak çevresindeki hücrelerin yaşam desteklerini arttırır. MKH’ler bu mekanizma ile etki ederler.
Ülkemizde Kök Hücre Uygulamalarının Yasal Boyutu Nedir?
Ülkemizde kök hücre ile ilgili hem klinik hem de araştırma düzeyinde uygulamalar yapılmaktadır. Bu konuda gerekli desteği sağlamak üzere 2006 yılında Sağlık Bakanlığı bünyesinde Kök Hücre Danışma Kurulu oluşturulmuştur. İnsanlar üzerinde yapılacak klinik araştırmalar ve deneme amaçlı tedaviler için bu kuruldan izin alınması gerekmektedir.
Bu tedavi henüz rutin uygulamaya geçmiş bir tedavi değildir.
Uygulanan Kök Hücre Nereden Alınmaktadır?
Kök hücre otolog, yani kişinin kendi kök hücresi şeklinde ya da allojenik, yani başka bir kişiden elde edilen kök hücre şeklinde olabilir. Göz hastalıklarında kullanılan hücreler genelde allojeniktir yani başka kişiden alınır. Hücre tipi olarak ise mezenkimal kök hücreler tercih edilir. Göbek kordonu, yağ doku ya da kemik iliği kaynaklı hücreler en çok kullanılan hücrelerdir. Hücreler Sağlık Bakanlığı tarafından akredite edilen kök hücre laboratuvarlarında hazırlanmaktadır.
Kök Hücre Nakli Hangi Göz Hastalıklarında Uygulanabilmektedir?
Kök hücre uygulamaları en çok kalıtsal retina hastalıkları, optik sinir hastalıkları ve kalıtsal kornea hastalıklarında kullanılmaktadır. Uygulama yapılan retina hastalıkları arasında Retinitis Pigmentosa (Halk arasında Gece Körlüğü ya da Tavuk Karası olarak bilinir), Stargardt Makula Distrofisi, Yaşa bağlı makula dejenerasyonunun özellikle kuru tipi (Sarı nokta hastalığı) ve diğer dejeneratif retina hastalıkları sayılabilir. Optik sinir hastalıkları arasında glokom kaynaklı, idiopatik, travmatik ya da diğer nedenlerle oluşan optik atrofiler sayılabilir.
Göz Hastalıklarında Kök Hücre Nakli Nasıl Yapılmaktadır?
Kök hücre uygulaması temel olarak 4 şekilde yapılmaktadır.
- Subretinal uygulama: Vitrektomi ameliyatını takiben retinanın altına uygulanır. Göz içi bir uygulamadır.
- İntravitreal uygulama: Vitrektomi yapmadan direk göz içine iğneyle enjeksiyon şeklinde uygulanır.
- Suprakoroidal uygulama: Göz dışından bir cep hazırlanarak retinanın altında bulunan koroid denilen dokunun altına uygulanır.
- Subtenon uygulama: Gözün dışında bulunan tenon denen tabakanın içine iğneyle enjekte edilir.
Göz içi uygulamalarda (Subretinal ve intravitreal) etkinlik yüksek ancak komplikasyon riski de yüksektir. Göz dışından yapılan suprakoroidal ve subtenon uygulamalarda komplikasyon riski minimumdur.
Bunlar dışında damar içine ya da optik sinir içine uygulamalarda nadiren kullanılmaktadır.
Kök Hücre Uygulamasının Etkisi Nedir ve Etki Süresi Ne Kadardır?
Kök hücre uygulamasının esas amacı hastalığın ilerlemesini durdurmaktır. Hastalığı tamamen düzelten bir tedavi değildir. Tedavi edilen hastaların %60’ında görme artışı ve görme alanı genişlemesi oluşabilmektedir. Hastaların %5-10’unda tedavinin hiçbir faydası olmayabilir ve hastalık ilerlemeye devam edebilir.
Başarı hiçbir zaman %100 değildir.
Cerrahi öncesi görme ne kadar iyi ise sonrasında görme artışı da o derece çok olmaktadır. Tedavi ile görme alanında genişleme ve retina fonksiyonlarında iyileşme görülebilmektedir. Tedavi ne kadar erken aşamada yapılırsa elde edilen sonuç da o kadar iyi olmaktadır. Günümüzde en uzun takip edilen hasta grubunun 5 yıllık takipleri mevcuttur. Dolayısıyla tedavinin etkisinin ortalama 5 yıl devam edebileceği düşünülmektedir. Etki süresi daha kısa da olabilir. Maksimum etki süresi henüz bilinmemektedir.
Hiç görmeyen hastaya kök hücre tedavisinin faydası olmaz.
Kök Hücre Tedavisi Gelecekte Yapılacak Diğer Tedavileri Etkiler mi?
Göz içi yapılan uygulamalardan sonra diğer uygulamaların yapılmasını engelleyecek bazı durumlar olabilir. Ancak suprakoroidal ve subtenon uygulamalarda göz içine girilmediği için gelecekteki diğer uygulamaları etkilemez.
Kliniğimizde Tercih Edilen Uygulama Şekli Nasıldır?
Kliniğimizde hücre tipi olarak mezenkimal kök hücre (MKH) tercih edilmektedir. Kaynak olarak göbek kordonu, yağ doku ya da kemik iliği kullanılabilmektedir. Bunlar içinden en çok tercih edileni ise potansiyelinin yüksek olması nedeniyle göbek kordonu kaynaklı mezenkimal kök hücredir.
Uygulama şekli olarak ise daha güvenli olması ve daha sonra yapılacak diğer tedavileri engellememesi nedeniyle suprakoroidal ve subtenon uygulama tercih edilmektedir.
Cerrahi işlem hastanın isteğine göre genel ya da lokal anestezi ile yapılabilir. Ameliyat yine hastanın isteğine göre tek göze ya da aynı seansta iki göze uygulanabilir. Cerrahi sonrasında 1 ay süreyle hastaya damla tedavisi yapılır. Kontroller cerrahi işlem sonrası 1. Gün, 1. ay, 3. ay ve 6. ayda yapılır. Daha sonra 6 ayda bir takiplere devam edilir. Takiplerde görme alanı, OKT ve gerekirse elektrofizyoloji testleri uygulanır.